17 Ocak 2014 Cuma
KAZA VE BELALARDAN KORUNMAK İÇİN MUTLAKA OKUYUN...
Ebû'd-Derdâ Hazretleri'ne, "Evin yandı" denildiği zaman; "Benim evim yanmaz." dedi. "Zira ben Resûllullah'tan şu kelimeleri işittim. Bunları sabahleyin okuyan akşama kadar musibetten emîn olur. Akşamleyin okuyana da sabah oluncaya kadar musibet gelmez."
"Allahümme ente Rabbî lâ ilâhe illa ente aleyke tevekkeltü ve ente rabbü'l -arşi'l-azim.lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azîm. Mâşâallahu kâne ve mâ lem yeşe' lem yekun, a'lemü ennellâhe alâ külli şey'in kadîr ve ennellâhe kad ehâta bi külli şey'in ilmen.ve ahsaa külli şey-in adede. Allahümme inni eûzubike min şerri nefsî ve min şerri külli dâbbetin. Ente âhizun binâsiyetiha. İnne rabbî ala sırâtın müstakîm."
Tercümesi: "İlâhî, Rabbim sensin, senden başka ilâh yok. Sana güvenirim. Büyük arşın Rabbi sensin. Allah ne dilerse o olur. Binaenaleyh dilemediği şey olmaz. Kuvvet ve kudret Yüce ve Büyük Allah'ındır. Biliniz ki, Allah her şeye kudretlidir. Allah'ın ilmi her şeyi kaplar. İlâhî, ben nefsimin şerrinden, her şirretin ve her hayvanın şerrinden sana sığınırım. Hepsinin nahiyesinden tutacak sensin. Muhakkak Rabbim doğru yolun sahibidir."
AHİRET HAVA YOLLARINDAN DUYURU....
-AHİTERET HAVA YOLLARINDAN DUYURU..
Hareket Yeri : Dünya.Varış Yeri : Ahiret.
Uçuş Saati : Her an kalkabilir
Müracaat : Doğduğunuz anda yapıldı
Cinsiyeti : Toprak
Adresi : Dünya
Müsaade edilen eşyalar : Dokuz metre beyaz kefen
Biletlerimiz sadece gidiş içindir....
Kesinlikle yolcular beraberlerinde herhangi bir eşya götüremezler. Sayın yolcularımızın mutlu ve rahat bir seyahati için, Kur'an-ı Kerim ve Hadisi şeriflerdeki talimatlara uymaları önemle rica olunur.
Not: Görevlilere verilecek forumları doğru ve noksansız doldurmanız rica olunur?
1- Ömrünü nerede tükettin?
2- Malları nereden kazandın? Nerede harcadın?
3- Allah için ne yaptın?
Ahiret havayolları Genel Müdürü AZRAİL
(Vakit Gazetesi
BEŞ AYET VE SIRLARI
Arapça Yazılışı
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
أَلَمْ تَرَ إِلَى الْمَلإِ مِن بَنِي إِسْرَائِيلَ مِن بَعْدِ مُوسَى إِذْ قَالُواْ لِنَبِيٍّ لَّهُمُ ابْعَثْ لَنَا مَلِكًا نُّقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ قَالَ هَلْ عَسَيْتُمْ إِن كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ أَلاَّ تُقَاتِلُواْ قَالُواْ وَمَا لَنَا أَلاَّ نُقَاتِلَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَقَدْ أُخْرِجْنَا مِن دِيَارِنَا وَأَبْنَآئِنَا فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقِتَالُ تَوَلَّوْاْ إِلاَّ قَلِيلاً مِّنْهُمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
لَقَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ فَقِيرٌ وَنَحْنُ أَغْنِيَاءُ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا وَقَتْلَهُمُ الْأَنْبِيَاءَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَنَقُولُ ذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
سْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ قِيلَ لَهُمْ كُفُّواْ أَيْدِيَكُمْ وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقِتَالُ إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُمْ يَخْشَوْنَ النَّاسَ كَخَشْيَةِ اللّهِ أَوْ أَشَدَّ خَشْيَةً وَقَالُواْ رَبَّنَا لِمَ كَتَبْتَ عَلَيْنَا الْقِتَالَ لَوْلا أَخَّرْتَنَا إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ قُلْ مَتَاعُ الدَّنْيَا قَلِيلٌ وَالآخِرَةُ خَيْرٌ لِّمَنِ اتَّقَى وَلاَ تُظْلَمُونَ فَتِيلاً
سْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ ءَادَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِنْ أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الْآخَرِ قَالَ لَأَقْتُلَنَّكَ قَالَ إِنَّمَا يَتَقَبَّلُ اللَّهُ مِنَ الْمُتَّقِينَ
سْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
قُلْ مَن رَّبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ قُلِ اللّهُ قُلْ أَفَاتَّخَذْتُم مِّن دُونِهِ أَوْلِيَاء لاَ يَمْلِكُونَ لِأَنفُسِهِمْ نَفْعاً وَلاَ ضَرّاً قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ أَمْ جَعَلُواْ لِلّهِ شُرَكَاء خَلَقُواْ كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ قُلِ اللّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Okunuşu
Bismillēhirrahmēnirrahîm.
Elemtera ilel melēi mim benî isrâîle mim bağdi Mûsē iz gâlû li nebiyyil- lehümüb'aslenē meliken nügâtil fî sebîlillēhi gâle hel aseytüm in kütibe aleykümül gıtâlü ellē tügâtilû gâlû ve mē lenē ellē nügâtile fî sebîlillēhi ve gad uhricnē min diyērinē ve ebnēinē felemmē kütibe aleyhimül gitâlü tevellev illē galîlem-minhum vallâhü alîmün biz-zâlimîn. (Bakara 246)
Bismillēhirrahmēnirrahîm.
Legad semiallâhü gavlellezîne gâlû innallâhe fakîruv-ve nahnü ağniyâ'. Senektubu mē gâlû ve gatlehumul enbiyâe biğayri haggiv-ve negûlu zûgû azēbel harîg. (Al-i İmran 181)
Bismillēhirrahmēnirrahîm.
Elemtera ilellezîne gîlelehüm küffû eydiyeküm ve egîmüs-salēte ve ētüz zekēte felemmē kütibe aleyhimül gitēlü izē ferîgum-minhum yahşevnennēse ke haşyetillēhi ev eşedde haşyetev-ve gâlû Rabbenē lime ketebte aleynel gıtēle lev lē ehhartenē ilē ecelin garîbin gul metaud-dünyē galîlüv-vel ēhiratü hayrul-limenittegâ ve lē tuzlemûne fetîlē. (Nisa 77)
Bismillēhirrahmēnirrahîm.
Vetlü aleyhim nebeebney ademe bil haggi iz garrabe gurbenen fetukubbile min ehadihimē velem yütegabbel minel ēhari gâle le egtülenneke gâle yetegabbelullâhu minel müttegîn. (Maide 27)
Bismillēhirrahmēnirrahîm.
Gul men Rabbüs semēvēti vel erdı gulillēh. Gul efette haztüm min dûnihi evliyēe lē yemlikûne li enfüsihim nef'av-vvelē darran gul hel yestevil ağmē vel basîru em hel testeviz-zulümētü ven-nûru em cealû lillēhi şürakē halagû ke halgıhî fe teşēbehel halku aleyhim. Gulillēhu hâligu külli şey'iv-ve hüvel vâhidul kahhâr. (Rad 16)
Türkçe Meali
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Mûsâ'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. O, "Ya üzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?" demişti. Onlar, "Yurdumuzdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalım" diye cevap vermişlerdi. Ama onlara savaş farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, yüz çevirdiler. Allah zalimleri hakkıyla bilendir. (Bakara 246)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Allah; "Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz" diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, "Tadın yangın azabını!" diyeceğiz. (Al-i İmran 181)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Daha önce kendilerine, "(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!" derler. De ki: "Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez." (Nisa 77)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
(Ey Muhammed!) Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, "Andolsun seni mutlaka öldüreceğim" demişti. Öteki, "Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder" demişti. (Maide 27)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" "Allah'tır" de. De ki, "O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?" De ki, "Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah'ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?" De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir." (Rad 16)
Havas ve Esrarı
İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki: "Kur'an-ı Kerim'de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah'ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür."
Selman-ı Farisi'den rivayetle: "Ya Resullah! Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek.Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun, günahlarım mağfiret olsun ve muradım hasıl olsun" dediğinde Resulüllah (s.a.v.) bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki: "Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hasıl olur."
Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar.
Hazreti İbn-i Mesud'dan rivayetle: "Allah Rasulü (s.a.v.) ayat-ı hamse'yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu.Allahü Teala ona her seferinde yardım etti ve fethi müyesser kıldı."
Selman-ı Farisi'den rivayetle: "Ya Resullah! Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek.Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun, günahlarım mağfiret olsun ve muradım hasıl olsun" dediğinde Resulüllah (s.a.v.) bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki: "Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hasıl olur."
Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar.
Hazreti İbn-i Mesud'dan rivayetle: "Allah Rasulü (s.a.v.) ayat-ı hamse'yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu.Allahü Teala ona her seferinde yardım etti ve fethi müyesser kıldı."
HAYIRLI EVLİLİK YAPMAK İSTEYENLENLER
HAYIRLI BIR EVLILIK YAPMAK ISTEYEN KİMSE HER EZAN VAKTİNDE
SAYISIZ OKUSUN...
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا......Vellezîne yekûlûne rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zurriyyâtinâ kurrete a’yunin vec’alnâ lil muttekîne imâmâ(imâmen).
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)